23 Aralık 2013 Pazartesi

Astınız zehirlediniz yedik - Homeland 3.sezon finali


E biz de yedik Allah arttırsın sofrayı kuran kaldırsın.

Dangadanak konuya giriyorum.Adam öldü beyler .Her ne kadar içine oturmuş gibi olsa da mantıklı düşünürsek  hikayenin devamlılığı açısından ölmesi de gerekliydi artık Brodynin.. Türk dizilerimizi aşağılamak gibi olmasın ama 9 canlı aslı efe değil ki anacım bu her badireden ölmeden kurtulsun, Brody bu.(aşağıladı) 

Bi kere o kadar çok saf değiştirdi ki artık yalama olmuştu bu konu...E tamam kurtuldular ve Carrie ile birlikte kahraman gibi döndüler memlekete..Nolcaktı sanki? Ormandaki evde çocuklarını yetiştirip sitcom mu çevireceklerdi?

Yalnız iki şey bu ölüm üzerinde kafamı kurcalıyor. Bu sezon Damian Lewis 4. bölümde mi ne girdiydi ve o ana kadar gayet de bayık ilerledi. Onsuzluk bu dizininin selametini etkiler mi acaba? Ve de alenen Lockhart tarafından kalemi kırılmışken Carrie neden onla böyle samimi olmuş üstelik de kendisi de evveliyatında da adama kılken??

Son bölümdeki muhteşem çaresizliği ve mimikleriyle  Carrie ve ilk defa bi ışık görüp baba olacağını öğrenen Brody'nin akabinde idama gitmesi çok etkileyiciydi.Yine bu planda başarıya ulaşan Saul'un ziyaretçi kartlı ekarte olması ve bu planın başarısında önemli yeri olan Brody'nin yıldızsız kalması metaforları da iyiydi.

Homeland-Carrie'nin yolu İstanbul'da ne kadar devam edecek? İki çultamet bi Kapalıçarşı kovalamacası, Çırağandan Boğaza bakış Eminönü feşmekan görünüp de gidecekse bunun ekmeğini de en çok maalesef çakal siyasilerimiz yer.. .Şimdi İstanbul'da Carrie ne yapacak? Javadiyi kontrol etmek için dediler tamam da Javadi noldu ki Türkiye büyükelçisi mi?Saul konuya nasıl dahil olacak? Peter Quinn de İstanbula tayinini isteyecek mi? Daha önce de belirttiğim gibi ben Carrienin her nedense Peter ile bi şekilde çiftleşeceğini düşünüyorum.(ki yakışırlar da bence) 3.sezon ne kadar çok Saul merkezli ise bu sene Peter'a vurgu olacağını düşünmüyor değilim.Son bölümde çocuk üzerinden laf çakması da 'hadi ben de dalayım bari senin hayatına' der gibiydi.Sonra Türkiye gündemi, Amerika'daki hoca, gezi olayları, hükümet, Esed El kaide vs gibi konular hikayede yer bulacak mı? Şayet olursa Türk izleyicileri olarak ulemalığımızı göstermek için yeminlen mükemmel fırsat.

O zaman Eylülde Claire'i ziyaret etmek için İstanbul'da görüşmek üzere...

Not: bu dizide hala abu nazirin oğlunun öldüğü sahnedeki gibi ağlamadım.O yüzden yemişim carrienin çaresizce sevdiği adamın idamını izlerken korkulluklara tırmanmış halini (etkilenmiş ama )

19 Kasım 2013 Salı

Yarın İran'ın rejimi degistiriyoruz arkadaslar - Homeland S0308

"hem vururum hem iyileştiririm"
Homeland 3.sezonuna oldukça bayık başlasa da özellikle 6.bölüm itibariyle arap atı gibi açıldı. Açılırken de artık mileti paranoyak yaptı.Kim kimi ne zaman satacak ekseninde olağan şüphelileri izliyoruz.Bu hızda devam etmesi halinde gelecek sezon artık bu konunun alay konusu olmasından korkmuyor değilim (mesela chris brody sırığı da meğer hipnozlanmış da bi bomba da o patlakcakmış gibi)


Allahın gücüne gitmesin Saul'un kuzguna yavrusu şahin görünür karısı Mira'nın sevgilisi de ajan çıktı da bakalım kimin ajanı?.Avukatın mı Javadi'nin mi ve hatta Lockartın mı?

Bu sezon aramıza katılan ağlak suratlı Farah'ın babası ve Tahrandaki sülalesi çıktı şimdi bi de piyasaya.Onda bakalım ne yamukluk olacak?Bu arada Farah Özlem Yılmaz'a benzemiyo mu?




Dizide gözüme çarpan en büyük mantık hatası özgürlükçü amerikanın CIAin başına vekil mekil geçirdiği adamın özgürlüğünü engellemeyelim diye midir nedir evine bi güvenlik kamerası bile koymaması, ve hatta eve güvenlikçi dikmemesi."Top secret" dosyalarını evinin bilgisayarında saklayan yılların çakalı Saul'un bu boş bulunmasını da dengesiz depresif karısıyla aşk tazelemesine bağlayalım bari naapalım?

Quinn'in Carrieyi vurması ise çok yerinde bi hareketti... Carrie'nin acısından ve Peter'a "Vurdun lan beni" diye çemkirmesinden çok "bombacı öldü mü" sorusu her zamanki gibi Carrie tarzı iş aşkını(!) vurguladı.Özellikle bu sezon Saul merkezli anlatımın 4.sezonda ölmezse Quinn'e kaymasını diliyorum şahsen.Hatta ben Carrie'nin Brodyi bi boş anında Peterla aldatmasını diliyorum.
Ben Javadi'ye Dar Adal'dan daha çok güveniyorum.Net.

Javadi'yi muhbir diye göndermelerinden çok Saul'un beyaz saraydaki söylemi güldürdü beni ."Amacımız artık bombaya bomba şiddete şiddet değil bitsin artık bu işkence, İranda toptan rejimi değiştircez" temalı konuşması aklıma tipik milli söylemimizi getirdi.. " amaaan zaten amerika alavere dalavere bizim başkanımızı muhalefetimizi filan hep seçiyor, biz piyonuz".. Böyle böyle oluyomuş demek orta doğu üzerindeki plan proooram:))

Brody nerede de Brody nerede.. Ne bileyim koyduğunuz yerdeymiş işte... Bakalım haftaya şükür aramızda. Yaşasaydı Brody'den olma Carrie'den doğma çocuğun nası bi hasta ruh olcağını tahmin etmek zor değildi.Kısmet değilmiş asdfgh...Şimdi bu durumu belki de Brody'i anlatan Carrie'nin onun aklını yerine getirme girişimlerini izleriz. Haftaya zaten Brody'nin flashbacklerini izliycez bi müddet.Arabanın yerini değiştirenin içimizden biri yerine hiç tanımadığımız alelade bi tipin çıkmasınında da hayal kırıklığını yaşamadım dersem yalan olur. (ters köşe alışkanlığı)


" Ceviz kırayım yersin?" hahahahha
Saul'un Caracas'taki gökdelen gecekondunun önünde verdiği çantada 10 milyon dolar olduğunu söylemeyin.Noldu şimdi adamlar mı ihbar etti yoksa Saul baştan beri biliyo muydu?

Son iki bölümün en güzel gelişmelerinden biri de Dana'nın ergen triplerine maruz kalmamamızdı.Soyadını değiştirdi de oh kurtulduk mu ne.

4 bölüm kaldı sanırım... Carrie'nin hiperkatif mani depresif telaşlı bol yakın çekimli hızlı nefes almalı sahneleri bitti gibi... Bi de Brodyninkilerini atlattık mı yırttık..(dizi bitince ilacını suyunu carrie gibi içmeye kalkan izleyiciyim diyim ben size gerisini siz getirin)









26 Ekim 2013 Cumartesi

3 yıl bir odanın içindeymişiz meğer- Ben de özledim



Sabah 10 .. Yattım kalktım Burak Aksak twitterda halen TT...Ve daha önemlisi ben de özledimin dün akşamki "ilk bölümünün finali" hala herkesin "içinde".ve görünen o ki bayağı da bir süre oturcak o kaldığı yerde.

İşte sen bir diziyi yayından kaldırırsın sonra bi adam çıkar öyle bir final yazar ki-aslında o finali en baştan yazmıştır- TRTye müstehak dersin..Elektrik paralarımdan TRTye giden paranın tek helaliydi nazarımda LİM..Türk Dizi tarihinin en baba finalini biz dün gece 2 dakkada, yeni bir dizinin ilk bölümünde izledik. Öyle ki doğru ile yalan dizi ile gerçek içiçe geçti, gülelim diye başladığımız diziye ağlayarak son verdik, bir sayfayı oyuncular ve izleyiciler birlikte kapadı.

Üç sene biz bir odadakileri izlemişiz meğer küçük kalmış bir çocuğun beyninden.

Ne derdi İsmail Abi mecnuna ? Sen iyi olacaksan ben hiç olmayayım.. Demek deniz kenarı sahnelerinde sürekli uzaktan konuşup yan yana gelememelerinin nedeni buymuş.Mecnun hep uzaktan hoop demiş pullu japon balığına...Dizinin başından beri demek bu yüzden yavuz camdan girmiş durmuş...Mecnun'un nöbetleri varken demek aşı girmiş vücuduna.Demek ondan Kaan hep önlüklü kalmış yanlarında..

Finalinde anlattıklarından sonra düşündükçe izleyici de tamamlıyor hikayeyi aslında...Sürekli beyin fırtınası yapası geliyor...haa öyleeeeymiiiiiş demeeek diyoruz habire...Belki melül eve getirdikleri kurbanlık koyundu, erdal bakkalın siyahlı karısı karabiber, leylanın dallı babası saksıdaki bir çiçek,çiçekçi kadın bir takvimdeki görüntü, arada bir televizyondan izlediği behzat ç.. daha gider bu.. hepsi seyircinin takdirine kalmış..

Ben de özledime gelince bu bölüm Limciler için özel bir bölümdü denebilir. Asıl hikaye haftaya başlıycaktır herhalde.
Yine birçok yerde güldürdü beni Ben de Özledim..Havuz sahneleri, genel izleyici, Ali atayın dekoltesinin mozaiklenmesi, yine Ali Atayın rüyasındaki sahte ismail abiler erdal bakkallar, Celalin röportajı... ilk aklıma gelenler..

Son bişey yazmazsam çatlarım.. Serkan Keskini yeniden izlemek ayrı bir zevk olacak.

Zeka yaratıcılık her neyse güzel bu şeyler böyle iyi insanlarda olsun hep...





diziyi izlerken ben

21 Ekim 2013 Pazartesi

Neden hemen bitti bu diziler

Ya da senelerdir cennet mahallesi arka sokaklar ya da taksili dizilerin tekrarını usanmadan veren televizyonların neden tekrarlarını göstermediklerini anlayamadığım diziler.. genelde kıyımı yapan özel kanallar ama bana genelde TRT denk geldi.
13 Bölüm sürdü...Neden tekrarı yayınlanmıyor anlamıyorum.Yandı mı film?


Çatısız Kadınlar....Önce televizyon filmi vardı..Sonra çok beğenmişler devamını çekmişler gibiydi..Ancak dizisinin devamı gelmedi gelemedi :( Mahinur Ergun imzalı dizilerdendir.

Şaşıfelek Çıkmazı..fenomen dizilerden..Kimler yoktu ki içinde ?.Devamı yıllar sonra çekildi..Ama o da her güzel şey gibi bitiverdi..Mahinur Ergun'un kaleminin güzelliğini gösteren dizilerden belki de en iyisi.

13 bölüm süren bu dizide de evet yine Mahinur Ergun imzası vardı.Kadroda Lale Mansur ,Tamer Karadağlı, Nejat İşler, Suzan Aksoy, Yeşim Büber, Tarık Ünlüoğlu..Daha sayim mi?

20 Ekim 2013 Pazar

80lerden ve 90lardan TV nostaljisi

Tek televizyonlu dönem...Uzakdan kumandasız bir düzen.. çatıya çıkılıp oldu olmadı diye bağrılan anten dönemi..Dallası yunan kanallarından anlıyomuşuz gibi izlemek. Bizi böyle yapan dönemin travmatik çizgi filmleri.harika cuma berbat pazar.. banyodan önce bizimkiler sonra parlement gece sineması..sonra ergenlikle birlikte çizgi filmlerin yerini alan gençlik dizileri, anneyle birlikte bakılan arkası yarınlar..dün ne izledin değil herkesin dün izlediğini anlatmak. sonra gelen bir iki özel kanal ve her dönem değişen program alışkanlıkları...

Kesinlikle çocukluğumuzun en travmatik çizgi filmi.. Clementine..Şarkısının melodisi bi yana allah kahretmesin fransızca da öğrenince sözlerini de otomatikman beyin transfer mi etti nedir?!?

"üzüntü ve muz kabuğuuu" diyen arkadaş Pepen'in balonu

İsviçre Alplerinde dedesiyle yaşayan bu velet Heidi dağlardan bayırlara şimdilerde daha mutlu koşuyor olmalı..İsviçre hükümeti çok paradan her vatandaşına işli işsiz 1500 dolar maaş bağlamış zira.


Biz Adile Naşitin kuzucuklarıydık. Uykundan önce yaramazlık yapmayan çocuklar listesini bekleyenlerdendik
"ben yalnız bir kovboyum evimden uzaktayım hiç sevgilim olmadı zilyon kez yakaladığım daltonlar da türkiyedeki adalet sistemi gibi habire salınıyor." - Red Kid ,Lucky Luke
Efendi adam yerine piç herif tercih edilmesinin altında yatan o bilinçaltı şeyimsi...Terry Grandchester.. Kollarındaki yelloz da diziye ismini veren Şeker kız Candy!
Adam olduk mu be Barış abi?...

Bob Ross ile resim sevinci.."haydi şimdi bu mutlu ağacın önüne mutlu bir kulübe çizelim..onun yanına da çalı fırçamla gülen bir çalı"...filan diye cümleye başladı mı eyvah resimin içine etti bu sefer galiba derdim şahsen ben..Şimdilerde kendisinden sıkça bahsediliyor..şu ağaçların içine mutlucuklu bir avm yapalım diyor mudur acaba?
Bizimkilerdeki alilerin evinde belki hep klasik müzik dinleniyor olabilir ama bizde haftada birdi..hikmet çetinle pazar kanseri nin tek eğlenceli bölümü.. Danny Kaye. Hiç bilmeyenler youtubedan falan kesin izlesin hala gülerim.
Üniversiteli gençlerin evde orda burda başından geçen maceraları.."Gençler".Bu diziyi hatırlayanları görünce nedensiz bir sevinç kaplıyor içimi.Bu resimde yok.. Erkan Can da vardı bu dizide
Mavi ay dedektiflik ve dahası Bayan Topesto
Wesselvandiepenla Countdown..İnceden ergenliğe geçiyoruz

allah belanı versin Lois Alberto..-zenginler de ağlar diye isim mi olur be??

Pembe dizilerin tanrısı..Bizde yalan Rüzgarı olarak bilinir ve bildiğim kadarıyla türk televizyonlarında artık yok. 1972 yılında başlayan bu deli saçması soap operanın da seveni vardır tamam ama 2013 de bile hala var lan bu dizi??hadi sen hayatının bi döneminde izledin de oynayanların kafası ne ??Emekli olmak için günleri doldu yaşı mı bekliyorlar?Allah akıl fikir versin.


Dylan McKey diyorum vee çekiliyorum. Beverly Hills 90210.Kimin eli kimin cebinde belli değil dizilerin gençlik dizisi adı altındaki formu.
Kimin dudağı kimin dudağında belli değil dizilerin fransız gençlik dizisi adı altındaki formu...oh la laaa... adı da çok yaratıcı .İlk öpücük..Konusunu gram hatırlamıyorum.
Muhteşem İkili..Balki Bartokomus birgün Yunanistan'dan kalkar gelir kuzeni larryinin yanına Chicagoya..ve olaylar gelişir...Mutluluk dansı filan yapar yerli yersiz...
Full House...Bir evin içinde sülale yaşıyor gibiydi..Komedi dizilerinin içinde en akıllarda kalınası.Tabii o zamanlarda yoktu şimdiki gibi Friends dir how met your motherdır filan. Azla yetinmesini bilen nesildendik biz alloooo..naapalım beğenmişiz işte..şimdi esprilere gülmüyor olabiliriz.O zaman gülüyormuşuz.


Hani birisi seni çok hayal kırıklığına uğratmıştı deseler ilki bu kyle mastersdı kesin..O dönemin futbolcu saç modeline rağmen (!!) söndü gitti herif şaka maka..Yoksa o ne güzel inerdi itfaiye borulu evinden ööölee..sam'e.. hayat ağacı..Final bile yapamadan biten dizi..Rating kurbanı değil de ırkçılıkla ilgili bişeyden gümlediydi zaar..

Ben bu yarışmadan korkardım desem...Kural şu: başınızı emme basma tulumba gibi sallamıycaksınız ve evet hayır demiyceksiniz .Bi de habire yaklaşın da yaklaşın heyecan yapardı adamı .Marşlarla gelir giderdi yarışmacı...Ay hele O  nalet evet hayır çıkınca zıplaması yok mu?? valla yüreciğim hoplardı o gencecik yaşımda..Hiperaktif Erkan Yolaç
Fenomen dizi..Bizimkiler..Birgün sonra okul var diye ben tam anlamıyla sevemezdim... şimdilerde anlıyorum değerini içindeki değerlerden ve unutulmaz repliklerden ötürü belki..
-sevim koş katil geldi
-cıvık müdürüm afedersin.
-kızım işin gücün yok mu senin baksana önüne
-sen bana göz mü kırptın kırptın kırptın
-kedi babası
-canımın içi
-tak
-got got got
-altı kere yedi
Buyrun pazar akşamı oldu..son mermi parliament pazar gecesi sineması .Anne yat sabah okul var der habire ama ergeniz yaa işte olmaz da olmaz..."all my life with you.."





Ağustos böceği şimdi karınca oldu evde dizi izliyor.


Öteki blogla çok ilgilenebiliyormuşum gibi bi tane daha açtım...
biri gezer yazar (denizanası) bu izler yazar..İkisi de benim bebeklerim..